YOZGATLI
HAFIZ SÜLEYMAN
|
CANAN ELİ
|
CD
ÇIKIŞ TARİHİ: 19.AĞUSTOS.2021 CD RELEASE DATE:19.08.2021
01. Bari
Teşrif Eyle/Hicaz Divan
02.Aşk
Ehline Âlemde/Uşşak Gazel
03.Bir
Selam Gönderdim Canan Eline/Bozlak
04. Müştakım
Efendim/Nihavent Gazel
05. Karşıda
Kürt Evleri/Türkü
06. Seni
Kim Görse/Acemaşiran Gazel
07. Âlemde
Hicr ile Firkat Benim Olsun/Hicazkarkürdi Gazel
08. Sarı
Kız/Türkü
09. Gönül
Mağlub-u Aşk Olmuş /Uşşak Gazel
10. Turnalar
Bozlağı
11. Yine
Cüda Düştüm/Hüseyni Divan
12. Kapının
Önünde Taş Ben Olayım/Türkü
13. Pembe
Gül/Şarkı
14. Ayvaz
Methiyesi
15. Yozgat
Sürmelisi
YOZGATLI BİR GAZELHAN: HÂFIZ SÜLEYMAN
- Hazırlayan: Bayram Bilge Tokel
Hâfız
Derelizâde Süleyman Turgut Efendi, Yozgat’ın Yenicami-i şerif mahallesinde 1886’da
dünyaya gelir. Babası Derelizâde Mehmet Ragıp Efendi’dir.
Mahalli
ve anonim nitelikteki bozlak ve türküleri de taş plaklara okuyarak, "dindışı
müzik” alanına girmeye cesaret eden bir sanatçı kimlik sergilemektedir. Başta
döneminin moda türü olan gazel olmak üzere, klasik Türk müziği formunda
şarkılar ve ayrıca ince-sazla icra edilen türkü formunda Anadolu şehir müziği örneklerinden
oluşan çok sayıda taş plak yapmıştır. 1930’lu yıllarda doldurduğu bu taş plaklarda
yer alan Yozgat yöresine ait türkü ve bozlaklar ile yöre mahalli musikisini ilk
defa taş plaklara okuyan kişi unvanını kazanmıştır.
Hâfız
Süleyman’ın gazel okuma üslup ve tavrındaki olağanüstü güzellik bir tarafa; gazel
okurken sergilediği ses ve yorum yeteneği ile bir makamın asıl karakterini
veren seyir konusuna hakimiyeti, gazelin "sesle yapılan taksim” şeklindeki
tarifiyle bire bir örtüşen tam bir ustalık gösterisidir.
Uzun
ve yorucu bir çalışmanın ardından ilk defa derlenip bir araya getirilen
elinizdeki albümde altı gazel, beş türkü, iki bozlak, bir şarkı ve bir de divan
formunda eser bulunmaktadır. "İnce saz” tabir edilen ve her eserde farklı tür
ve sayıda sazın kullanıldığı eşlik çalgıları arasında kanun, tanbur, ud, kemençe,
ney, cümbüş ve keman yer almaktadır. Sadece sözleri Köroğlu’na ait Ayvaz güzellemesinde eşlik sazı olarak bağlama
kullanılmış. İlginçtir, hiçbir eserde ritim saz eşliği yoktur.
"Hasta
düştüm bi-mecalim Bafra’da” sözleriyle başlayan Turnalar Bozlağı ise, yine yöresel bozlak tavrında bir eser. Buna bağlı
olarak okunan Turna konulu ezgi, plağın üzerinde ‘halay’ adıyla verilmesine
rağmen, aslında bir Alevi semah havası. Daha doğrusu, çeşitli yörelerde farklı
versiyonlarda karşımıza çıkan Turnalar
Semahı’ndan bir bölüm… Sarı Kızadlı eser, Orta Anadolu’da yaygın olarak söylenen oyun türkülerinden biri. Karşıda Kürt Evleri, Elazığ yöresine
ait klasik Harput havalarına çok benzeyen gergef gibi işlenmiş bir türkü. Kapının Önünde Taş Ben Olaydım adlı
türkü ise "Havuzun Başında Açmasın Güller” sözleriyle başlayan Yozgat
türküsünün bir varyantı. Albümde yer alan eserlerden en dikkat çekeni ise, "Ateşim
yanmadan tütünüm tüter” sözleriyle başlayan meşhur Yozgat Sürmelisi’dir. Hafız Süleyman’ın, Hayriye Derviş ile beraber
seslendirdiği bu eser, yaklaşık aynı yıllarda Hadiye Hanım tarafından taş plağa
okunan bir başka Yozgat Sürmelisi ile birlikte, Sürmeli çeşitlemelerinin en
eski ve otantik örneklerinden biri. Bu icralarla mukayese edildiğinde, Nida
Tüfekçi’nin derleyip seslendirdiği Sürmeli’lerin, adeta yeniden üsluba
çekilerek yorumlandığını görüyoruz.
Hafız Süleyman’ın hayatı ile ilgili sözlü ve yazılı
kaynakların yanı sıra belge, bilgi ve fotoğrafların temininde değerli
hemşehrim, Yozgat sevdalısı yazar kardeşim Burhanettin Kapusuzoğlu’nunbüyük katkısı oldu. Ayrıca sanatçı dostum Kubilay Dökmetaş da, arşivinde
bulunan Hafız Süleyman’a ait taş plakların fotoğraflarını temin etti. Müzik
kültürümüze ait ses ve saz külliyatımızın kayda geçirilerek gelecek kuşaklara
aktarılmasındaki önemli hizmetleri ile bilinen Kalan Müzik sahibi değerli dost Hasan
Saltık, ticari bir amaç gözetmeksizin bu kayıtların sizlere ulaşmasını sağladı.
Hafız Süleyman’a ait taş plak kayıtları, yıllar sonra ilk defa ehlinin ve meraklısının istifadesine sunulmaktadır. Olağanüstü geniş bir rejistire sahip güçlü, duygulu, yanık ve etkileyici sesi ile musiki kültürümüzün farklı renk ve kokularını ölümsüz nağmelerle bugünlere taşıyan Hafız Süleyman Efendi’yi rahmetle anıyor, dinleyenlerin nostaljik bir zevk ve heyecan yaşayacaklarını umuyorum.