ŞİRİN PANCAROĞLU - ÇENGNAĞME
ŞİRİN
PANCAROĞLU - ÇENGNAĞME
01.Kürdi Peşrev (Tanburi ANGELI / 1610-1690)
02.Ney Taksimi (YAVUZ AKALIN / 1965)
03.Nihavend Peşrev (KATİP ÇELEBİ / 1609-1657)
04.Rast İlahi Hymn: Ey Aşık-ı Dildade (ŞEHY SADIK EFENDİ HZ. /1865-1908)
05.Nikriz Saz Semai (ŞİRİN PANCAROĞLU / 1968)
06.Rehai Peşrev (DERVİŞ MUSTAFA / ?-1650)
07.Hüseyni İlahi / Hymn: Severim Seni Ben Candan İçer (ANONİM / ANONYMOUS)
08.Çeng İçin Nişabur Peşrev / Nişabur Peşrev For Çeng (BORA UYMAZ / 1976)
09.Tanbur Taksimi (MURAT AYDEMİR / 1971)
10.Şiraz’da Bir Gece / A Night In Shiraz (AMIR MAHYAR TAFRES HIPOUR (1974)
"ARPİST” ŞİRİN
PANCAROĞLU’NUN YENİ CD’Sİ "ÇENGNAĞME”
ŞİRİN PANCAROĞLU BU CD’DE BİZLERİ 17. YÜZYILDA
TARİH SAHNESİNDEN ÇEKİLMİŞ COĞRAFYAMIZA ÖZGÜ BİR KUCAK ARPI OLAN ÇENG İLE
TANIŞTIRIYOR
SANATÇI KENDİSİ İÇİN ÖZEL OLARAK YENİDEN YAPILAN
ÇENG İLE GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE YEPYENİ BESTELERİ MÜZİSYEN DOSTLARIYLA BİRLİKTE ÇAĞDAŞ
BİR ANLAYIŞLA YORUMLUYOR
Washington Post gazetesi
tarafından "uluslararası ölçekte büyük bir yetenek” olarak nitelendirilen
arpist Şirin Pancaroğlu’nun son CD’si "Çengnağme” (Çengin Ezgisi) Lila Müzik etiketiyle yayınlandı.
Klasik müzik geleneğiyle
yetişen Şirin Pancaroğlu, bir yandan arp konserlerini sürdürürken, diğer yandan
ise geleneksel Türk Müziği, doğaçlama, tango ve avangart türlerindeki
çalışmalarıyla da övgüler alıyor. Sanatçı bu CD’de, 17. yüzyıldan bu yana müzik sahnelerinden
çekilmiş bir İran - Osmanlı enstrümanı olan çengin izini sürüyor ve Çengnağme
için şunları söylüyor:
"Çengnağme’de çengin farklı kullanım alanlarını
bugünün bakış açısı ile ortaya koymayı amaçladık. Albümde çengin neredeyse toprakaltı rengini
hatırlatan sesini tek başına duyururken, bu enstrümanı coğrafi akrabalığı
bulunan, ney, kemençe, tanbur, lavta, kudüm, bendir gibi çalgılarla
birleştirdik. Ayrıca kelt arpı, kontrbas
gibi iki farklı çalgı ve insan sesiyle
buluşturduk. Böylece bir tarafta eski eserler, diğer tarafta yepyeni besteler
ve bunlar arasında köprü olan taksimlerle zenginleşen bir seçki sunduk.”
Bora Uymaz’ın müzik
prodüktörlüğünü yaptığı, Tanbûrî Angeli, Kâtip Çelebi , Şeyh Sâdık Efendi Hz., Derviş Mustafa gibi
geleneksel müziğimizden bestecilerin eserlerinin çağdaş bir bakış açısıyla
yorumlandığı Çengnağme’de, günümüz bestecileri Bora Uymaz, Amin Mahyar
Tafreshipour ve Şirin Pancaroğlu’nun besteleri de yer alıyor. CD’de Şirin Pancaroğlu’na müzik dostları Bora Uymaz, Murat Aydemir,
Derya Türkan, Yavuz Akalın, Meriç Dönük, Volkan Ergen, Volkan Topakoğlu eşlik
ediyor.
Muammer Yanmaz’ın kapak fotoğrafını çektiği
Çengnağme’nin kitapçığı Türkçe, İngilizce ve Farsça hazırlandı. CD kitapçığının tasarımını Gözde
Oral yaptı.
Şirin Pancaroğlu’nun Barokarp isimli CD’si daha önce Lila Müzik’ten çıkmıştı.
ŞİRİN PANCAROĞLU "ÇENG”İ ANLATIYOR…
"Arp çalmaya başladığım yıllardan
itibaren ortaçağ ve erken modern dönem İran ve Osmanlı minyatürlerinde sıkça
karşımıza çıkan, yere oturularak çalınan ve yaklaşık 25 teli bulunan, arpa çok
benzeyen bir çalgı hep dikkatimi çekmişti. Zaman içerisinde merakım arttı ve bu çalgının sesini duymak, bundan da
öte onu çalmak istedim. Belli ki bu bizim coğrafyamızın arpı idi. Minyatürlerde
resmedilen çalgılar arasında çok sık boy göstermesi ortaçağda sevilen bir çalgı
olduğunu ortaya koyuyordu. Ancak bu çalgının hiçbir örneği günümüze
ulaşmamıştı.
Çeng aslında açılı bir arp. Mezopotamya’da çalınan açılı arplar yok olduktan sonra, yakın doğu İslam kültürlerinde, ki burada özellikle İran, Irak ve Türkiye’yi belirtmek gerekir, bu tür arpların izine rastlıyoruz. Sesinin özel rengini, gövdesini kaplayan deri yüzeye borçlu olan çeng’in ihtişamlı ve renkli bir geçmişi var. Ortaçağda saraylarda çalınan bu kadim saz, siyasi iktidarı sembolize etmekle birlikte, kanbur ancak göğe doğru yükselen gövdesinden kaynaklanan tasavvufi bir sembolizme de sahip. Şairler arasında favori bir tema olan çeng, müzikteki gelişmelere ayak uyduramayıp, zaman içerisinde kullanımdan düşüyor. 1660’da Evliya Çelebi "Seyahatneme”sinde İstanbul’da sadece tek bir tip çeng ile 10 çeng’inin (çeng çalan kişi) varlığından söz ediyor. Bu, çeng’e dair bilinen son yazılı tanıklık. Bu albümde kullandığım çeng 2013 yılında İzmir’li çalgı yapımcısı Levent Güleç tarafından üretildi.”
Şirin
Pancaroğlu
Washington Post gazetesi tarafından "uluslararası ölçekte büyük bir yetenek”
olarak nitelendirilen arp sanatçısı Şirin Pancaroğlu için müzikte çoğul kimlik
arayışları önemli bir uğraştır. Klasik müzik geleneğinden yetişen Türkiye’nin
önde gelen arp sanatçısı aynı zamanda geleneksel Türk müziği, doğaçlama, tango
ve avangart türlerindeki çalışmaları ve mizansen içeren performanslarıyla
övgüler alırken, bir yandan da klasik çizgideki arp konserlerini
sürdürmektedir. Farklı soluklardan yorumcu ve bestecilerle yaptığı
işbirlikleriyle dikkat çeken Pancaroğlu, müzik tarzlarını birbirinden ayıran
tanımları neredeyse ortadan kaldıran, yeni müzik tarzlarına kapı açan bir duruş
sergilemektedir.
Güçlü yorumları ve çok yönlü sanatçı kişiliğiyle öne çıkan Pancaroğlu 2010 yılından bu yana rengarenk işbirlikleri içeren "Elişi”, "Cafe Tango”, "İstanbul’un Ses Telleri” ve "Resonating Universes” başlıklı dört büyük projesiyle turnelere çıkmaktadır. 20 yıl yurt dışında kaldıktan sonra 2000 yılında Türkiye’ye dönen sanatçı, o günden bugüne "köklerinin” izini sürmekte; yerel ile evrensel olanı incelikli bir fikriyat içerisinde buluşturup müzik projelerine yansıtmaktadır. Kayıp bir çalgı olan Osmanlı-Türk arpı "çeng” i diriltmek üzere 2007’den bugüne çalışmaları yapan Pancaroğlu, bu bağlamda Türkiye’de müzik geleneği içerisinde sıradışı bir uğraşa imza atmaktadır.