SAVAŞ KADINLARI - VARIOUS / GERİDE KALANLARIN DİLİNDEN AĞITLAR
SAVAŞ KADINLARI
|
VARIOUS/GERİDE
KALANLARIN DİLİNDEN AĞITLAR
|
01.
ALA TARİK AYTİT - Arapça
02.
DJELEM DJELEM – Romanca
03.
O! MADRE MİA - Latino ( Sefarad )
04.
DOMİVAMİS – Lazca
05.
AMANE – Rumca
06.
KELE LAO – Ermenice
07.
SARIKAMIŞ AĞIDI – Türkçe
08.
MESO XIDIR – Zazaca
09.
YİSTANBILAKO – Adigece
10.
GABRİNDİ ŞAVO MERTSHALO – Gürcüce
11.
GELİYE ZİLAN – Kürtçe
12.
ŞİŞ NANİY - Abhazca
GERİDE KALANLARIN DİLİNDEN AĞITLAR
Bu
yazıyı okuduğunuza göre nefes alıyor, nefes alamamanın ne demek olduğunu
düşünmeden yaşıyorsunuzdur. Saniyeler içerisinde kaybedilen yaşamların
coğrafyasından çok dışında olduğunuzu düşünüyor olabilirsiniz. Çünkü yaşamın
karşıtlıkların birlikteliğinden ibaret olduğunu fark etmiyorsunuzdur.
Her
şey karşıtlığıyla var olur. İyi kötüyle, güzel çirkinle, yakın uzakla, yaşam ölümle…
Ancak ilginç olan, kimi zaman ölümün ölümsüzlük amacı taşımasıdır. Başka bir
deyişle, ölümden duyulan üzüntünün, yitirilen insanın yaşama katkısının,
insanların yüreklerinde yarattığı boşluğun dillendirilerek, ölümü yenme
çabasında gizlidir, ölümsüzlük amacı. Bu yönüyle düşünüldüğünde, ölümle gelen
ölümsüzlüğün yarattığı en önemli alandır ağıtlar.
İber
Müzik Yapım, savaşların kadınlar üzerindeki etkilerini ağıtlar üzerinden sunan
bir albüme imza attı. Metin Günaydın tarafından hazırlanan "Savaş Kadınları” albümünde, Anadolu
coğrafyasıyla direkt ve dolaylı bağlantısı olan kimi olayların ardından yakılan
ağıtlara yer verildi. Anadolu söz konusu olduğunda, Yaşar Kemal’in deyimiyle,
"rengârenk bir çiçek bahçesi olan ve kendi kokularını yaymaları gerekliliğinden”
hareketle, Türk, Kürt, Ermeni, Rum,
Arap, Laz, Ladino, Ahbaz, Gürcü, Adige, Zaza ve Roman ağıtları albümdeki yerlerini aldı.
Savaşların
yarattığı onulmaz yaralar karşısında, geride kalanlar; ağıtlarıyla,
ninnileriyle kendilerinden sonraki nesillere, kendi kimliklerini bulma
konusunda bir fikir vermeye çalışırlar. Bu amaçla kimi zaman barış içeriği öne
çıkar, kimi zaman hınç, öfke ve intikam, çoğu zaman ise bir kabullenememe ve
çaresizlik…
Bu
projenin amacı, yaşadığımız coğrafya ile ülkemizin dört yanını çeviren
savaşlarda en fazla etkilenen kadınlara ve dolaylı olarak çocuklara dikkat
çekmektir. Aslında, tarihte yaşanmış ve bir daha da asla yaşanması istenmeyecek
olumsuzlukların yarattığı tahribata bakarak, bir savaş karşıtlığı yaratmaktır.
Müzik
yönetmenliğini Barış Güney’in
yaptığı "Savaş Kadınları”nda, ağıtlar, Selda
Öztürk, Fehmiye Çelik, Tatyana Bostan, Adile Yadırgı, Janet Esim, Mine Kalaycı,
Hava Karadaş, Rabia Betül Güler, Gülten Benli, Rahşan Erdoğan Yılmaz, Gülseven
Medar ve İclal Şirvan tarafından okundu.
Dünyanın
dört yanında süren savaşların varlığını düşünerek insanların, karşılaştıkları
olaylar karşısındaki önceliklerini bir daha göz önüne almaları gerekiyor. Bir
geminin batışında, önce kadınlar ve çocuklar düşüncesini taşıyanlar, savaşlar
gündeme geldiğinde de, "önce kadınlar ve çocuklar” demelidirler. Ama öldürmek
için değil, kurtarmak için… Geleceğe güler yüzle bakan barış çocuklarının,
annelerinin şefkatli kollarında korkusuzca büyüyeceği günlerin geleceğine
duyulan umudun tükenmemesi dileğiyle…