GÖKHAN DÜLEK
|
DEYİŞ
|
01.
Bugün Seyre Çıkmış
02.
Yar Neden Hazzeder
03.
Fırsat Elde İken
04.
Fuzuli Aşk
05.
Çahşıhı'na Vardım
06.
Yine Gelirim
07.
Gökyüzünde Bölük Bölük
08.
Eşrefoğlu
09.
Ey Sevdiğim
10.
Eşeği Saldım Çayıra
11.
Hikemt-i Lokman
Gökhan Dülek’in,
yönetmenliğini ve düzenlemelerini kendisinin yaptığı ‘Deyiş’ isimli ilk solo
albüm çalışması Kalan Müzik aracılığıyla yayınlanıyor.
Fuzûlî, Kazak Abdal, Nesimi, Sıdkî Baba,
Genc-i Abdal gibi büyük şairlerin eserlerinin de yer aldığı albümde
geleneksel ezgilerin yanı sıra, sözleri Ulu Ozanlara ait Gökhan Dülek imzalı
iki beste ve kendi dedesinden derlediği bir eser de bulunuyor. Düzenlemelere GitarıylaEmre Ay ve Klasik Kemençesiyle Adem Tosunoğlu gibi önemli müzisyenler
renk katıyor. Üstat Erdal Erzincan’ın
da bir esere sazı ve sesiyle eşlik ettiği albümde on bir eser mevcut. Mix ve
Masteringini Volkan Kaplan’ın yaptığı
albüm, Mikshane ve ASM’de kaydedildi. Daha önce yine Kalan Müzik’ten yayınlanan
iki farklı kolektif albümde de ‘Elif-i
Mimden Aldık’ ve ‘Bir Gerçeğe Bel
Bağladım’ isimli eserleri seslendiren Gökhan Dülek, ‘Deyiş’ ismini verdiği
solo çalışmasını şöyle yorumluyor;
‘Deyiş’
Asırlardır kendi kendini yetiştiregelen, varlıkları belki üç yüz yılda bire
denk ulu insanların uğruna hayatlarını adadığı, var olduğu bütün dönemlerde
bozuk düzene yaratıcısının derisinin yüzülmesi pahasına başkaldıran,
dizelerinde Mecnun’un yaratıldığı, Leyla’sı için çöllere düştüğü, Kerem’lerin
kül olup yandığı, Pir Sultan’ı dar’a, Sıdkı Baba’yı zar’a, Fuzuli’yi aşk’a
düşüren,mütevazılığından olsa gerek tek bir kelime ile ifade edilse de,
kitaplara, tanımlara, kalıplara sığmayacak kadar yoğun bir olgudur deyiş.
Biz âdemoğlu içinse kısaca; ‘demek’ten gelir.Gece gündüz demeden düşündük,
çalıştık, çabaladık, içimizde yaşattık; ekmekle, suyla ve temiz havayla
yaşayabilen sıradan bir insanoğlu olarak anlamaya-anlamlandırmaya çalıştık
‘Deyiş’i.Bazen bir dizesini, bazen bir kelimesini, bazen tek bir notasını
motifini kafamıza taktık, emek verdik. Benliğimizle ve tabularımızla hiç
durmadan kavga ettik. Elimizden gelen yetmediyse başka ellere el uzattık,
gerektiğinde sustuk, dinledik, özümsedik. O bizi büyüttü, yolumuza ışık,
sesimize ses, aklımıza fikir oldu, biz de onu demeye çalıştık haddimiz olmadan.
Daha fazla içimizde tutamadığımızdan da paylaşmış bulunduk;
İşte bu da bizim ‘Deyiş’imiz.