ESKİ BANDO - İSTANBUL BEYRUT PARİS (CD) (2016)
|
ESKİ BANDO
|
İSTANBUL BEYRUT PARİS
|
CD RELEASE DATE: 22.11.2016
01.
İstanbul Beyrut Paris
02.
Sahte
03.
Bensiz Kalma Bana da İnanma
04.
Hayatımız Keyfi Değil
05.
Kamyon Arkası Yazısı
06.
Bilmiyorum
07.
Hükmen Mağlup
08.
Sen de Söyle (Rakı Version)
09.
Gidilmiş Filmler Şehirler
10.
Öyle Bir Dokundu ki Eli
11. Ay Ben Ölüyorum
2008 yılında Güney Marlen’in ve Eda Baba’nın birlikte çalmaya
başlayarak temellerini attıkları Eski Bando, şimdiye kadar birçok sehirde
yüzlerce konsere imza attı. Konserlerinde kendi şarkılarıyla birlikte eski
dönemlerin sevilen parçalarını da yorumlayarak dikkat çeken grup, tüm şarkıları
kendine ait ilk özgün albümü "Renkli Şeyler”i 27 Şubat 2014
tarihinde Kalan Müzik & Z Müzik etiketiyle yayınladı. Bu albümde
davul, bas gitar ve gitar altyapısı üzerine trompet, saksafon, klarnet ve keman
gibi renk enstrümanlarının kullanıldığı vokalli bir müzik yapan Eski Bando
şimdi ise 2016 yılında kaydettiği yeni albümünü yayınlıyor.
Grubun ikinci albümü olan bu yeni albümün adı "İstanbul
Beyrut Paris”. Kalan Müzik ve Z Müzik etiketiyle yayınlanan albümün
yapımcısı Kalan Müzik’ten tanıdığımız Nilüfer Saltık.
Yine ilk albümdeki gibi tüm şarkıların söz ve müziklerini yazan
Güney Marlen, "İstanbul Beyrut Paris”in de müzik prodüktörlüğünü
üstlendi.
"İstanbul Beyrut Paris”, grubun ilk albümüne göre daha
geniş bir enstrüman yelpazesine sahip olsa da yine ilk albümdeki gibi kimi
zaman enerji dolu ve tempolu parçaların kimi zaman da efkârlı vakitlerin
şarkılarını barındırıyor.
Albüm, doğu tarlasında bir batı tohumunun yeşermesine benziyor,
tıpkı grup üyelerinin doğup büyüdüğü İstanbul şehri gibi. Albümde davul,
bas gitar, gitar ve keyboard gibi enstrümanlarla birlikte yine trompet,
saksafon ve keman gibi enstrümanların kullanımı göze çarparken bahsi geçen
melez ruhu hissettiren diğer unsur ise ud, perdesiz gitar, elektro
bağlama, erbane, def, darbuka ve tulum gibi enstrümanların da albümün
enerjisinde kendisine yer bulması..
Solistlerden Eda Baba’nın eşsiz sesi sözleri seslendirirken 2
parçada solistlik yapan Güney Marlen de albüme erkek sesi olarak renk katıyor.
Albüm sözel anlamda hayatı sorgulayan, sisteme göndermeler yapan ve aşktan
ölüme, gurbetten çoşkuya, insana dair tüm duyguları dinleyiciyle paylaşıyor.
Geçmişlerinde ve günümüz yaşantısında birçok kültüre sahiplik
yaparak çeşitli kimlikleri bir bütün olarak yaşatan üç şehrin ismini alan
albüm, bu üç ismi sembolize ederek tüm dünya şehirlerinin kardeşliğine,
birlikte yaşama azmine ve dünyayı daha güzel bir yer haline getirecek kültürel
paylaşımlara gönderme yapıyor.