BORUSAN PHILHARMONIC ORCHESTRA & SASCHA GOETZEL - RIMSKY
KORSAKOV SCHEHERAZADE
01-06. NIKOLAI RIMSKY-KORSAKOV (1844-1908)
Scheherazade Op.35*
07. MILY BALAKIREV (1837-1910)
Islamey-Oriental
Fantasy Op.18
08-09. MIKHAIL
IPPOLITOV-IVANOV (1859-1935)
Caucasian Sketches – Suite No I,
Sketches 2 & 4 (1894)
10. ULVI CEMAL ERKIN (1906-1972)
Köçekçe, Dance Rhapsody For Orchestra (1943)
*Pelin
Halkacı Alkın Violin Solo
Daha önce iki
başarılı CD çalışması yapan Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın (BİFO)
üçüncü CD’si...
Toplam süresi 77
dakika 13 saniye olan CD, 19. ve 20. yüzyıl bestecilerine yer vererek doğu
müziğinin Avrupa’daki köklerine iniyor. CD Rus Beşleri’nden Nikolay
Rimsky-Korsakov’un (1844–1908) ünlü "Şehrazat”ı ile açılıyor. Bestecinin Binbir
Gece Masalları’ndan aldığı ilhamla yazdığı yapıtta Prenses Şehrazat’ı temsil eden
keman solosuna alışıldığı gibi arp değil, ut eşlik ediyor. Ayrıca ney, darbuka,
def, bendir ve kudüm gibi geleneksel Türk ve Arap çalgıları da kullanılıyor.
Sonrasında Mily
Balakirev’in (1837–1910) "Islamey, Oriental Fantasy” adlı yapıtı geliyor. Balakirev’in
Kafkasya’da yaptığı bir gezi ardından bestelediği çalışmada müthiş bir piyano
solosu yer alıyor. Müzik Avrupa ve doğu motifleri arasında gidip geliyor.
Ardından
Korsakov’un öğrencisi Mikhail Ippolitov-Ivanov’un (1859–1935) Kafkas
Skeçleri’nden 1, 2 ve 4 numaralı süitleri seslendiriliyor. Kafkas Skeçleri, bu
dağlık bölgenin kültürel zenginliğini ve özgünlüğünü yansıtıyor. BİFO, dört
skeçten oluşan birinci süitten "Köyde” (In a Village) ve "Serdar’ın Geçişi”
(Procession of Serdar) adlı skeçleri seslendiriyor.
Finalde ise Ulvi
Cemal Erkin’in (1906–1972) Köçekçesi var. Türk Beşleri’nden biri olan Erkin,
orkestra için yaptığı bu bestede Türkiye’nin folklorik motiflerini Batı’nın
senfonik müziği tarzında yorumluyor.
"Müzik ve sanat
sınırları aşar”
BİFO’nun farklı
geleneklerden gelen müzikleri bir araya getiren ve bunların ortak kökenlerini
ortaya çıkartan çokkültürlü bir mozaik oluşturduğunu vurgulayan BİFO Sanat
Yönetmeni ve Sürekli Şefi Sascha Goetzel, daha önce çıkardıkları ve hem
Avrupa’da hem de dünyada ilgi çeken iki CD’de bunu başarıyla yaptıklarını
hatırlattı.
Goetzel yeni
CD’deki yaklaşımlarını da şöyle ifade etti:
"İstanbul, iki
bin yılı aşkın bir süredir Doğu ve Batı’nın kaynaştığı nokta oldu. Yaratıcılık,
çoğulculuk ve sanatsal özgürlük burada yeşerdi. Kenti bölen Boğaz’ı birçok kişi
Asya ve Avrupa arasındaki sınır olarak görüyor.
Oysa tektonik
açıdan Avrasya tek kıtadır. Bernhard-Henry Lévi’nin söylediği gibi Avrupa bir
bölge olmaktan ziyade, bir fikir olarak gelişmiştir. Avrupa kültürü üzerindeki
etkiler çoğumuzun tahmin ettiğinden çok daha doğudan gelmiştir. Kültürel
arkaplan ve siyasi tarih ne olursa olsun, müzik ve sanat sınırları aşar. Biz
çalışmamızda bu bölgelerden enstrümanlar da kullandık. Böylece aldığımız
müzikal sonucun, yapıtlarını batılı orkestralar için hazırlarken bu
bestecilerin kafasında var olan müzikaliteye daha yakın olduğunu düşünüyorum.”